OMURİLİK YARALANMALARI

Her yıl binlerce insan, omurga travması sonucu omurga kırıkları ve omurilik yaralanmaları ile  karşı karşıya kalmaktadır. Omurilik, bildiğimiz gibi beyinden alınan sinyalleri sinirlere iletmektedir. Bir yaralanma olduğunda ise yaralanma seviyesinin altındaki bölümlerde motor dediğimiz hareketi sağlayan lifler, duyuyu sağlayan sensoryal lifler ya da otonom fonksiyonları yapan sempatik sistem hasar görür. Ve buna bağlı klinik tablo ortaya çıkar.

Parapleji ve Tetrapleji Ne Demektir?

Boyun bölgesindeki spinal kanal içindeki omuriliğin yaralanması sonucu motor ve/veya duyusal kayıp veya bozukluk sonucu kollarda, gövde, bacaklar ve pelvik organlarda fonksiyon bozukluğuna tetrapleji, Sırt be bel bölgesindeki spinal kanal içindeki omuriliğin yaralanması sonucu motor ve/veya duyusal kayıp veya bozukluk sonucu gövde, bacaklar ve pelvik organlarda fonksiyon bozukluğuna  parapleji  denir.

Omurilik Yaralanmaları Belirtileri Nelerdir?

Omurilik yaralanmaları sonrası uzuvların kontrol yeteneği iki faktöre bağlı olmaktadır: Hasarın omuriliğin neresinde gerçekleştiği ve şiddeti. Yaralanmanın şiddetine göre “tam” ya da “kısmi” olabilir.

Tam yaralanma: Hasar gören yerin altında yer alan tüm bölgelerde duyu ve fonksiyon kaybı yaşanmıştır.

Kısmi yaralanma: Hasar gören yerin alt bölgesinde kısmen duyusal işlev varsa bu da kısmi omurilik yaralanmasıdır.

Yaralanmanın nörolojik seviyesini ve bütünlüğünü belirlemek için bir dizi test gerçekleştirilecektir. Herhangi bir omurilik yaralanması aşağıdaki belirtilerden biri ya da birkaçını gösterir:

• Hareket kaybı, soğuk, sıcak ve dokunma duyularını kaybetme
• Bağırsak veya mesane kontrolünün kaybı
• Abartılı refleksler veya spazmlar
• Cinsel fonksiyon ve duyarlılıkta değişmeler ile doğurganlık değişiklikleri
• Omurilikteki sinir liflerinin hasarı nedeniyle ağrı veya yoğun bir batma hissi
• Nefes alma güçlüğü ve öksürme gibi

Ani gelişen belirtiler

Herhangi bir kaza sonrası omurilik yaralanmaları olduğunu gösteren acil belirtiler arasında şunlar yer alabilir:

• Vücudunuzun herhangi bir yerinde güçsüzlük, koordinasyon bozukluğu veya felç
• Eller, parmaklar, ayak veya ayak parmaklarında uyuşma, karıncalanma veya his kaybı
• Mesane veya bağırsak kontrolünün kaybı
• Dengede durmada ve yürümede güçlük
• Yaralanma sonrası nefes alışverişinde anormallik
• Boynun veya sırtın tuhaf şekilde durması veya bükülmüş olması
• Boyun, baş veya sırt bölgesinde ağrı veya basınç

Omurilik Yaralanmaları Nedenleri Nelerdir?

  • En sık yaralanma yaşı 19 (16-30) dur. Erkeklerde daha sık (%78.2) görülmektedir. Etkilenen kişilerin çoğunluğu bekar ve çalışan bireydir. Sıklığı mevsimsel değişiklik göstermektedir.
  • En sık nedeni yaşlılarda düşme, kadınlarda motorlu araç kazası, erkeklerde ateşli silah yaralanması, sığ suya dalma ve motosiklet kazasıdır.
  • Spinal kord yaralanması nedenlerini travmatik ve travmatik olmayan olarak iki gruba ayırabiliriz. Travmatik olmayan nedenler arasında neoplastik, infeksiyöz ve inflammatuvar nedenler, vasküler nedenler ve diğer nedenler ( nutrisyonel myelopati, radyasyon myelopatisi) bulunmaktadır.

Omurilik Yaralanmalarında Tanı Nasıl Konur?

Öncelikle, basit olarak röntgen çekilir. Çoğu vakada, omurga ile ilgili patolojiler tespit edilebilir. İleri tetkik olarak bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezosans görüntüleme (MRG) yapılabilir. BT, kemik görüntülemede bize çok net bilgiler verir.

Omurilik Yaralanmaları Olan Hastada Gelişebilecek Komplikasyonlar Nelerdir?

İlk başlarda omurilik yaralanmalarına bağlı olarak vücut fonksiyonlarında yaşanan bozulmalar ve düşüşler kişiyi aşılması zor bir psikolojik sürecin içinde çekebilir. Ancak rehabilitasyon hizmetleri vücut fonksiyonlarınızda iyileşme ve geri kazanma için faydalı sonuçlar verebilmektedir. Omurilik yaralanmaları sonucu ortaya çıkan ve rehabilitasyon ile düzeltilmeye çalışılan bazı komplikasyonlar şunlardır:

  • Mesane kontrolü: Mesane böbreklerden idrar almaya devam edecektir. Ancak, mesane ile beyin arasında mesaj taşıyıcı olan sinirler omurilik yaralanmasından dolayı iletişim sağlayamadığı için mesane kontrolü gerçekleşmeyebilir. Mesane kontrolündeki değişiklikler idrar yolu enfeksiyonlarının ortaya çıkma riskini artırır. Bu durum böbrek enfeksiyonlarına, böbrek taşı veya mesane taşlarına neden olabilir. Bol miktarda saf sıvı tüketilmesi taş oluşumunu önlemeye yardımcı olacaktır.Ayrıca rehabilitasyon sırasında mesanenin boşaltılması için faydalı teknikler kazandırılır.
  • Bağırsak kontrolü: Mide ve bağırsaklar yaralanmadan önce olduğu gibi çalışsa da dışkı kontrolünün sağlanmasında problemler yaşanabilir. Yüksek lifli besinler içeren diyetler ve rehabilitasyon teknikleri bağırsakları düzenlemeye yardımcı olacaktır.
  • Cilt hassasiyeti: Sinirsel hasarın gerçekleştiği bölgenin altında yer alan bölgelerin bir kısmı ya da tümünde cilt hissi kaybedilebilir. Bu yüzden uzun süreli basınç, sıcak ve soğuk ile ilgili mesajlar ciltten beyne iletilemez. Uzun süreli şekilde vücudun bir yerine bası olmasını engellemek için sık sık pozisyon değiştirmek basınçtan dolayı yara oluşumunu önlemeye yardımcı olabilir.
  • Dolaşım kontrolü: Omurilik yaralanmaları ekstremite şişmesi (ortostatik hipotansiyon), düşük kan basıncı gibi dolaşım sorunlarına neden olabilir. Bu dolaşım problemleri aynı zamanda derin“ventrombozu” veya “pulmoneremboli” gibi kan pıhtısına yakalanma riskini de artırabilir. Dolaşım ile ilgili diğer bir potansiyel risk kan basıncındaki yükseliş (otonom hiperrefleksi) dir.
  • Solunum sistemi: Omurilik yaralanmarı sonucu göğüs ve karın bölgesi etkilenmişse nefes alışverişinde güçlük çekilebilir ve öksürük yaşanabilir. Etkilenen kaslar göğüs duvarı ve karın diyafram kasları olmaktadır. Yaralanmanın nörolojik boyutu solunum sorunlarınında şiddetini belirleyecektir. Servikal ve torakal omurilik yaralanması varsa zatürre ve diğer akciğer sorunları riski doğmaktadır.
  • Kas tonusu: Omurilik yaralanmaları yaşayan insanlar iki çeşit kas tonusu problemleri yaşayabilirler: kontrolsüz gerginlik-kaslarda hareket (spastisite) veya yumuşak-gevşek kaslar ile kas tonusunda eksiklik (gevşeklik).
  • Hareketsizlik: Kilo kaybı ve kas atrofisi omurilik hasarı sonrası yaygın görülmektedir. Sınırlı hareketlilik daha hareketsiz bir yaşam tarzına yol açarak obezite, kardiyovasküler hastalıklar ve diyabet riskini arttırır.Bu noktada diyetisyen ve fizik tedavi rehabilitasyon uzmanlarının önerileri önemlidir.
  • Cinsel sağlık: Cinsellik, doğurganlık ve cinsel fonksiyonlar omurilik yaralanmasından olumsuz etkilenebilir. Erkeklerde ereksiyon ve boşalma bozuklukları kadınlarda ise diğer bazı genital problemler yaşanabilir.Omurilik yaralanmaları geçiren kadınlarda genellikle cinsel ilişki ya da gebeliği önleyen hiçbir fiziksel değişiklik olmamaktadır.Yaralanma sonrası çoğu kadın normal doğum yapabilmekte ve emzirme yapabilmektedir.
  • Ağrı: Bazı insanlarda belirli kas gruplarının aşırı kullanımı sonrası kas veya eklem ağrıları gelişebilir. Nöropatik ağrı veya merkezi olarak da bilinen sinir ağrısı özellikle de kısmi omurilik hasarı sonrası oluşabilir.
  • Depresyon: Omurilik yaralanması sonrası ortaya çıkan fizyolojik ve psikolojik değişiklikler bazı insanlarda depresyon belirtilerinin yaşanmasına neden olur.

Omurilik Yaralanmaları Tedavisi Nasıl Olmalı?

Ne yazık ki, omurilikte meydana gelen hasarı geriye döndürmenin bu günkü koşullarda herhangi bir yolu yoktur. Ancak devam eden araştırmalarda omurilik yaralanması sonrası sinir hücrelerinin yenilenmesini teşvik veya hasar sonrası geriye kalan sinirlerin fonksiyonunu artırabilir protezler ve ilaçlarla ilgili tedaviler üzerinde çalışılmaktadır.

Bunun yanında, omurilik hasarı için uygulanan tedavi daha fazla yaralanmayı önlemek ve kişiyi aktif ve üretken bir hayata döndürmeyi hedeflemektedir.

Omurilik yaralanmalı bir hasta en kısa zamanda hastaneye transfer edilmelidir. Kaza bölgesinde hasta dikkatli bir şekilde paramedik ve acil servis personeli tarafından immobil hale getirilmelidir. Hayati tehdit eden bir sorun varsa ona göre hemen önlem alınır.

Omuriliğe bası yapan; herniye olmuş bir disk, kan ya da kemik parçası varsa hasta acilen operasyona alınır. Bu tür hastalarda, ilerleyici felç tablosu oluşur. Operasyonda amaç, omuriliği ve sinirleri basıdan kurtarmaktır. Eğer, omurilikte kalıcı bir hasar meydana geldiyse, gelecekte ortaya çıkabilecek olan ağrı ve deformiteyi önlemektir.

Omurilik Yaralanmalarında Fizik Tedavi Programı Nasıl Olmalı?

Fizyoterapist, omurilik yaralanmalarında hastanın iyileşmesinde, günlük hayatında bağımsızlığa ulaşmasında ve hastanın kas iskelet sistemi sağlığının korunmasında kilit role sahiptir. Hastanın en iyi kazanımları elde edebilmesi için spinal kord yaralanması rehabilitasyonunun çoğunda aktif rolde bulunmaktadır.

Omurilik felci rehabilitasyonda 3 temel amaç şöyle sıralanabilir:

  • Duyusal (his) ve motor fonksiyonlarınızın (hareket) geri kazanımında performansınızı maksimuma çıkartmak.
  • İkincil komplikasyonları ve sağlık sorunlarını önlemek. (Kas ve eklem  deformiteleri, bası yarası oluşumu gibi durumlardan korumak)
  • Toplumla yeniden bütünleşmenize yardımcı olmak, günlük hayata yeniden katılmak.

Omurilik yaralanması geçirmiş hastaya bir çok fizik tedavi ve rehabilitasyon dahilindeki uygulama bir arada uygulanır. Bu tedavi planının belirlenmesi hastanın fiziksel muayenesiyle beraber beklentiler, yaş, sosyal yaşam, meslek gibi bir çok faktör bir arada değerlendirilerek belirlenir. Bu yüzden spesifik bir tedavi programından bahsetmek doğru olamayacaktır. Genel hatlarıyla bahsedilirse:

  • Pozisyonlamalar: Hastada bası yaraları oluşmasını engellemek ve kasların esnekliğini korumak amacıyla yapılır. Hastanın fiziksel olarak aktif olmadığı, hastanede yattığı dönemde uygulanır.
  • Tilt table: Hastalarda yatmaya bağlı olarak sürecin uzunluğuna göre ortostatik hipotansiyon denen durum gelişebilir. Hastanın pozisyonuna bağlı olarak tansiyonundaki düşmeyi ifade eder. Tilt table denen cihazda hastanın kontrollü bir şekilde dik pozisyona getirilmesiyle bu durum yenilir.
  • Germe Egzersizleri ve Eklem MobilizasyonuGerme egzersizleri kasların esnekiliğini korumak ve geliştirmek için yapılır. Eklem mobilizasyonu ise eklem hareket açıklığının geliştirilmesi, eklemin korunması için yapılır. Hastadaki hareketsizliğe bağlı olarak gelişen durumlar bu yöntemlerle tedavi edilir veya hastanın mevcut durumu korunur.
  • TENS: Omurilik felci geçiren hastlarda çeşitli sebeplerden ortaya çıkabilecek ağrıların tedavisinde kullanılır. Transkuteneal elektrik stimilasyonu olarak bilinir.
  • Elektrik stimülasyonu: Kasların kuvvetlendirilmesinde kullanılır. Doğru akımın seçilmesi tedavinin anlamlı olması açısından önemlidir. Paralize  durumda olan ve olmayan kaslara farklı akımlar uygulanmalıdır. Akım tercihi iyi bir fizyoterapistle çalışıp çalışmadığınıza dair ayırıcı bir nitelik taşır.

Bunun yanında hastanın bağımsızlığa ulaşmasını sağlamak amacıyla bir çok egzersiz uygulanır. Egzersizler hastanın durumuna göre belirlenir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Whatsapp İletişim
1
Hemen Ara