Osteopeni ve Osteoporoz
Kemikle ilgili bu iki durum arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları keşfedin. Fark var mı ?
Muhtemelen daha önce osteoporoz terimine aşinasınızdır. Bununla birlikte, aşina olmadığınız başka bir benzer kemik hastalığı osteopenidir. Bu hastalıkların bazı benzerlikleri olmakla birlikte, aralarında belirgin farklılıklar da vardır. İşte osteoporoz ve osteopeni arasındaki farklar hakkında bilmeniz gerekenler.
Kemik yoğunluğu
Osteoporoz “gözenekli kemikler” anlamına gelir. Gözenekli veya daha az yoğun olan kemiklerin kırılma olasılığı daha yüksektir. Osteoporozu olan bir kişi sırtı kambur olarak da yürüyebilir.
Osteopeni, osteoporozun orta noktası olarak kabul edilir; kemik yoğunluğu normalden düşüktür, ancak o kadar şiddetli değildir ve tedavi edilmesi, osteoporoza yol açan kemik kaybının ilerlemesini yavaşlatabilir. Kemik mineral yoğunluğu (BMD), kemiklerdeki kalsiyum seviyesini ölçer. Bu seviye ne kadar düşükse, bir kişinin kemik kırıklarını sürdürme olasılığı o kadar yüksektir. Osteoporoz ve osteopeni, kemik yoğunluğunun düşük olduğu hastalıklardır. Bu hastalıklardan hangisine sahip olabileceğinizi belirlemek için kemik yoğunluğu testleri yapılır. Bu testler kaval kemiği, omurga, kalça, bilek veya topuktaki kemiğin röntgeni çekilerek yapılır. Ağrısız bir prosedür olan X-ışınları, kemik segmentindeki minerallerin yoğunluğunun ölçülmesini sağlar.
Kemik Yoğunluğu Skorlarını Yorumlama
Sağlıklı yetişkinlerde, en yüksek kemik yoğunluğu tipik olarak yaklaşık 30 yaşında ortaya çıkar. Dolayısıyla bu sayı, kemik yoğunluğu testi yapılan hastaların BMD puanlarının değerlendirilmesinde kullanılan bir T-skoru aralığının oluşturulması için temel oluşturur. Normal kemik yoğunluğu, normal sayıdan bir fazla veya bir eksik olacaktır. Puanınız -1.0 ile -2.5 arasındaysa osteopeni teşhisi konulabilir. -2.5 veya altındaki bir skor, osteoporoz tanısını garanti eder. Osteopeni teşhisi konan bir kişinin osteoporoz geliştirme riski daha yüksektir.
Osteopeni ve Osteoporoz Nedenleri
İnsanlar yaşlandıkça bir miktar kemik kaybı normaldir, ancak bazı insanların normalden daha fazla kemik kaybı yaşamasının nedenleri vardır. Kadınlar, özellikle menopozdan sonra daha yüksek risk altındadır. Egzersiz eksikliği ve kalsiyum ve D vitamininden yoksun zayıf bir diyet yemek de katkıda bulunur. Özellikle ailenizde düşük kemik yoğunluğu öyküsü veya sindirim sorunları veya kistik fibroz gibi diğer genetik sağlık sorunlarınız varsa, genetik de bir rol oynayabilir. Tiroid sorunları da düşük kemik yoğunluğuna katkıda bulunur.
Cinsiyet: Kadınlar erkeklerden daha az kemik kütlesine sahip oldukları için daha yüksek risk taşırlar. Kadınlar ayrıca menopozdan sonra sıklıkla kemik kütlesi kaybı yaşarlar.
Irk: Asyalı ve Kafkas kadınlar, özellikle küçük kemikli olanlar en yüksek risk altındadır.
Aile öyküsü: Ailesinde düşük kemik kütlesi olan hastalarda osteoporoz gelişme riski %50-85 oranında artar.
Yaş: Çoğu insan (erkek ve kadın) 50 yaşından sonra her yıl kemik kütlesinin yaklaşık %0,5’ini kaybeder.
Yaşam tarzı seçimleri: Kalsiyum ve D vitamini içermeyen zayıf bir diyet, sigara, aşırı alkol veya kafein kullanımı ve egzersiz eksikliği kemik kütlesi kaybına katkıda bulunur.
Diğer tıbbi durumlar: Hipertiroidizm, hiperparatiroidizm ve Cushing sendromu kemik kaybına katkıda bulunabilir. Bazı ilaçların (örn. prednizon veya fenitoin) de kemik kaybına neden olduğu bilinmektedir.
Osteopeni ve Osteoporoz Komplikasyonları
Osteoporozun bir sonucu olarak ciddi yaralanmalar meydana gelebilir. Osteoporoz teşhisi konan kişiler çok fazla kemik kütlesi kaybettiklerinden, daha gözenekli ve kırılgan olan kemikleri, hapşırma veya küçük bir düşme gibi basit bir nedenden dolayı kırılabilir. Osteoporozun neden olduğu kırıklar en sık omurgada meydana gelir. Vertebral kompresyon kırıkları olarak bilinen omurga kırıkları, kalça ve bilek kırıkları gibi tipik olarak osteoporozla bağlantılı diğer kırıklardan neredeyse iki kat daha yaygındır. Osteopeni, osteoporoz kadar ciddi değildir çünkü kemikler gözenekli değildir ve osteoporozun başlamasını önlemeye yardımcı olacak önlemler alınabilir.
Osteopeni ve Osteoporoz Önleme ve Tedavi
Doktorunuz veya fizyoterapistiniz, tempolu yürüme, koşma, merdiven çıkma, dans veya step aerobik gibi ağırlık taşıma egzersizlerini, ayaklarınızın üzerine basmanıza neden olan egzersizleri önerebilir. Ağırlık kullanan egzersizler de önerilebilir. Ağırlık çalışması, kemik yoğunluğu kaybını önlemeye yardımcı olmak için hem kasları hem de kemikleri güçlendirir.
Egzersize ek olarak diyete daha fazla kalsiyum ve D vitamini eklenmesi önerilebilir. Takviyeler reçete edilebilse de, ıspanak, brokoli ve yeşil yapraklı sebzeler gibi kalsiyum ve D vitamini açısından zengin yiyeceklerin yanı sıra yağsız ve az yağlı peynir ve yoğurt yemek özellikle yararlıdır. Sardalya ve pembe somon da kalsiyum seviyenizi artırabilir. Bazı durumlarda, doktor ilaç önerebilir, ancak durum genellikle ilaçsız tedavi edilebilir.
Yeterli miktarda kalsiyum, magnezyum ve D, K ve C vitaminleri ile diğer mineralleri içeren sağlıklı bir diyet sürdürün.
Kemik kaybını en aza indirmeye yardımcı olmak için düşük etkili aerobik, koşu ve yürüyüş gibi ağırlık taşıma egzersizlerini içeren düzenli fiziksel aktivite yapın.
Sigara ve aşırı alkol kullanımından kaçının.
Özellikle 50 yaşın üzerindeki kişilerde kemik kaybını izlemek için bir doktorla düzenli kontroller yaptırın.
Kemik kütlesinde eksiklikler tespit edilirse kemik sağlığının iyileştirilmesine yardımcı olacak ilaçları kullanın.
DİKKAT!
Osteoporoz tersine çevrilemez; ancak, osteopeni için önerilen aynı tedaviler kullanılarak yönetilebilir. Diyet ve egzersize ek olarak, daha fazla kemik kaybını önlemeye yardımcı olmak için doktorun önerebileceği ilaçlar vardır. İlerlemiş osteoporozu olan hastalara, yeni kemik büyümesini fiilen teşvik edebilecek ilaçlar reçete edilebilir.
Osteopeni ve osteoporozu tedavi etme seçenekleriniz hakkında daha fazla bilgi edinmek için hemen bizi arayın.