PARKİNSON
Parkinson, yavaş ilerleyen ve beyin hücrelerinin kaybıyla seyreden (nörodejeneratif) nörolojik bir hastalıktır. Halk arasında titrek felç olarak da bilinir.
İnsan beyninde dopamin üreten hücrelerin çok yoğun olarak bulunduğu substabsiya nigra adlı bölgeler bulunur. Bu bölgelerde üretilen ve bir çeşit kimyasal madde olan dopamin, kişinin hareketlerini kontrol etmesine olanak tanıyan striyatum adlı beyin bölgeleri arasındaki iletişimi sağlar. Dopamin hücreleri yüksek miktarda azaldığında dopamin üretimi yetersiz kalarak Parkinson hastalığın belirtilerinden olan ritmik olmayan, uyumsuz, titrek ve akıcı olmayan hareketlerin ortaya çıkmasına neden olur.
Anne, baba ya da kardeşte Parkinson hastalığı öyküsü bulunan kişilerde hastalığın görülme oranı, toplumun geneline kıyasla daha yüksektir.
Parkinson Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Parkinson belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterse de, aşağıdakiler dahil dört önemli motor belirtisi vardır:
- Ellerde, kollarda, bacaklarda veya çenede titreme
- Kol, bacak veya gövdede kas katılığı, rijidite
- Bradikinezi denilen hareketlerde yavaşlama ve bradimimi yani yüz mimiklerinin kaybı
- Postural instabilite (refleks kaybı) veya bozulmuş denge ve koordinasyon
Parkinson hastalığı olan hastalarda aşağıdakiler gibi başka semptomdan olabilir:
- Şiddetli yorgunluk veya uyku bozuklukları
- Kronik ağrı
- Korku, kaygı ya da depresyon
- Demans veya kafa karışıklığı
- Kabızlık veya idrar sorunları
Parkinson hastalığının ana bulgularını tek tek ele alırsak;

- Titreme, el titremesi; Başparmağın kontrolsüz hareket etmesi, çene ve dudakta oluşan titremeler, bazen bacak kaslarında olan seğirmeler eşlik edebilir. Unutmamak gerekir ki her el titremesi Parkinson hastalığı anlamına gelmez. Parkinson hastalığındaki titreme eller istirahat halindeyken olur.
- Hareketlerde Yavaşlama (Bradikinezi); Parkinson Hastalığında harekete başlama ve hareketi devam ettirmede zorlanma sık görülen bulgularıdır. Hastalar sıklıkla kısa adımlarla yürürler ve kaslarda sertleşme nedeniyle vücut ağrıları olur.
- Konuşmada Değişimler: Konuşma hızında artış veya alçak ses tonuyla konuşma, konuşurken yüz mimiklerinin azalması ve konuşmanın monotonlaşması parkinson bulguları arasında yer alır.
- El Yazısının bozulup küçülmesi; Ani gelişen el yazısındaki kötüleşmeler, kelimelerde küçülmeler veya kelimelerin yakın yazılması parkinson hastalığını akla getirmelidir.
Parkinson Hastalığının Evreleri Nelerdir?
- 1. Evre: Belirti ve bulgular tek taraflı ve hafif derecededir. Özürlülüğe yol açmaz. Sıklıkla bir ekstremitede titreme bulunur. Mimik, duruş ve yürüyüşteki bozulmaları ancak hastanın yakınları fark eder.
- 2. Evre: Belirtiler bu evrede her iki tarafta da görülür. Çok az bir özürlülük hâli bulunur. Duruş ve yürüyüş etkilenmiştir.
- 3. Evre: Gövde hareketlerinde belirgin yavaşlama, denge bozukluğu ve düşme görülür. Orta derecede yaygın işlev bozuklukları gözlenir.
- 4. Evre: Belirtiler bu evrede şiddetlidir. Hasta zor da olsa yürüyebilir. Hareketlerde yavaşlama ve katılık mevcuttur. Titreme önceki evrelere göre daha az olabilir. Bu hasta grubu yardımsız tek başlarına yaşamazlar.
- 5. Evre: Hasta yatağa ve tekerlekli sandalyeye bağımlı ve sürekli bakıma ihtiyaç duyar.
Parkinson Tanısı Nasıl Koyulur?
Parkinson belirtileri ile kişinin nöroloji uzmanına başvurmasının ardından hekim, öncelikle hastanın öyküsünü dinler ve ardından fizik muayene yapar. Titreme, hareketlerde yavaşlama, uzuvlarda ya da gövdede katılık ve denge sorunları olarak sıralanan dört ana motor belirtisinden ikisinin bir süredir varlığı Parkinson hastalığının düşünülmesini sağlar.
Ayrıca hekim bulguları desteklemek için gerekli gördüğünde ek laboratuvar testleri ve radyolojik tetkikler isteyebilir. Tüm veriler değerlendirildikten sonra Parkinson tanısı koyulur.
Parkinson Hastalığının Tedavisi Nedir?
Parkinson tedavisinde öncelik ilaçtır. İlaç tedavisi ile beyindeki dopamin maddesinin üretim açığı kapatılıyor. İlaçlar mevcut şikayetlerin azalmasını sağlasa da hastalığın ilerlemesini önleyemiyor. Dolasıyla günümüzde Parkinson’un kesin tedavisi bulunmuyor. Tedavide hastanın yaşı, hastalığın belirtileri ve evresine bağlı olarak tedavi yöntemi belirleniyor.
İlaç tedavisi ile şikayetlerin ortadan kalkması sağlanıyor ve hastalığın ilerlemesi yavaşlatılıyor. Ancak hastalık düzelmiyorsa ya da ilaç kullanımı ile ilişkili yan etkiler ortaya çıkmışsa; cerrahi tedavilere de başvurulabiliyor.
Cerrahi tedavide; beyin pili (derin beyin stimulasyonu) ve beyne lezyon cerrahisi (ablatif yöntemler) olmak üzere iki seçenek bulunuyor. Beyin pili yöntemi ile parkinson’un etkinleri önemli ölçüde azaltılıyor ve kişinin hem günlük hayatını hem de konforunu kısıtlayan eylemlerde düzelme görülüyor.
Parkinson Hastalığında Fizik Tedavide Neler Yapılır?
Parkinson hastalarında rehabilitasyon çok önemlidir. Bu hastalarda fiziksel egzersiz alışkanlığının kazandırılmasına dikkat edilmeli, hastalarda dik duruşu sağlayacak egzersizlere önem verilmelidir. Rehabilitasyonda diğer bir amaç ise kas-iskelet ve kalp-akciğer sistemlerine ait gelişebilecek komplikasyonların önlenmesine yönelik olmalıdır. Hastalarda özellikle postural duruş düşmeyi önleyeceğinden, dönerken geniş bir açıklıkla dönme öğretilmelidir.
Parkinson hastalığının özelliklerine ve ihtiyaçlarına göre uygun bir rehabilitasyon programı hazırlanmalıdır. Bunlar arasında
- Gevşeme egzersizleri, Parkinson hastalarında uyluk arkasındaki hamstring kasları, baldırdaki gastroknemius kasları ve kalçayı büken (fleksör) kasların kısalması sık görülen bir sorundur. Bu kasların kasılması ve kısalması sonucu kişi kalça ve dizleri bükülü bir duruşa alışabilir, hareket esnekliği azalır ve dengesi bozulabilir. Germe ve esneme hareketleri kısalmış gergin kasların esnekliğinin arttırılmasında yararlıdır. Bu hareketler günde birden fazla kez yani sık tekrarla yapılırsa daha etkili olur.
- Eklem hareket açıklığı egzersizleri, Parkinson hastalığında hipokinezi denilen, hareket mesafesinin gittikçe kısalması durumu görülür. Örneğin kişinin adım mesafesi kısalır, kolunu uzatmak istediğinde sonuna kadar açamaz. Bu sorunları azaltmak için uzun adım atma, ileri uzanma gibi abartılı hareketler içeren amplitüt egzersizleri faydalı olabilmektedir.
- Aerobik egzersizler,
- Solunum egzersizleri,
- Güçlendirme egzersizleri, Kas güçlendirme egzersizleri Parkinson hastalığında daha da önem kazanmaktadır. Küçük dambıl ya da elastik bantlar kullanılarak yapılan kol ve bacakları güçlendirici egzersizler, gövde ve karın kaslarını kuvvetlendirmeye yönelik hareketler Parkinson hastalığı fizik tedavisinde yapılmaktadır.
- Denge ve koordinasyon egzersizleri, Parkinson hastalığında denge bozukluğu oluşur. Bu nedenle kişinin düşme riski artar. Düşmeler kafa travması, kemik kırıkları, yumuşak doku incinmeleri gibi çeşitli sorunlara yol açabilir. Düşme korkusu nedeniyle dışarı çıkmakta, kalabalık yerlere gitmekte isteksizlik oluşabilir. Yürüme ve dengeye yönelik egzersizler ile bu sorunlar azaltılabilir.
- İş ve uğraş terapisi, İş uğraşı terapisi ya da ergoterapi ile kişinin günlük yaşam aktivitelerinde bağımsız olmasına yönelik özel egzersiz uygulamaları yapılır. Örneğin oturma, kalkma, tuvalet ve banyoyu kullanma, giyinme, yemek yeme, yemek hazırlama gibi aktivitelere spesifik alıştırmalar iş uğraşı terapisi kapsamında yapılabilir.
- Yürüme egzersizleri,
- Konuşma ve yutma egzersizleri, Parkinson hastalığı titreme, hareketlerde yavaşlama gibi belirtilerin yanında konuşma ve yutma bozukluklarına da yol açabilir. Örneğin kısık sesle konuşma, kelimelerin telaffuzunun bozulması gibi sorunlar görülebilmektedir. Parkinson hastalığında mimiklerde donma, yüzün ifadesiz hale gelmesi nedeniyle sözel olmayan iletişim de olumsuz etkilenir. Hasta öyle olmadığı halde dışarıdan bakılınca ilgisiz veya sinirli sanılabilir. Vücudun diğer kaslarında olduğu gibi yutmayla ilişkili kaslarda da titreme, tutukluk, yavaşlık olabilir ve yutma zorluğu yaşanabilir. Konuşma ve yutma terapisi ile bu sorunlara yönelik çözümler üretilir.
- Engel aşma egzersizleri,
- Yerinde dönme egzersizleri,
- Dik duruş egzersizleri yaptırılmalıdır.
DİKKAT!
Fizyoterapist tarafından hastalığın evresine ve kişinin durumuna göre düzenlenen hareketler yorgunluk yaratmayacak aksine zindelik kazandıracak niteliktedir. Egzersiz programları kişinin ihtiyaçları doğrultusunda çizilir. En doğru programı sizi değerlendirdikten sonra fizyoterapistiniz planlayacaktır.